Posts tagged şarap
Yerlilikten Yerelliğe: Şaraba Özgü Bir Dogmatizm

Profesyonel olarak yemek yapıyorsanız ve işinizi ciddiye alan biriyseniz, mutlaka uymanız gereken iki ilke var: Yerellik ve mevsimsellik. Yerellikle kastedilen, yakın konumdaki ürünleri yemek veya yemeklerde bu tür ürünleri kullanmak. Böyle basitçe ifade edince de, bunun aslında yeni ortaya çıkan bir trend olmadığını görüyoruz. Kentleşmenin ileri safhalarına ulaşmanın bir sonucu; eskinin yeniden keşfi. Ancak yerellik ilkesinin yemeklerle sınırlı kalmadığını, şaraba yaklaşımı da etkilediğini görüyoruz. Peki bu ilkeyi biraz olsun sarsmak mümkün mü?

Read More
Tecrübe Edilmesi Gereken Bir Kültür: Gürcü Sofra Adabı ve Gelenekleri

Dünya tarihinde şarabın ilk karşımıza çıktığı coğrafyalardan olan Gürcistan’da, şarap yapmak da içmek de sosyal kültürün en önemli parçalarından. Bir defa Gürcistan’da insanların büyük çoğunluğu evlerinde şarap yapıyor. Gürcülerin “İnsan şarabı neden satar ki? Şarabı satıp daha değerli ne alabilir?” diye sormaları bile şaraba bakış açılarını anlamanız için yeterli. Şarabın Gürcistan’daki anlamını bu denli özel kılan şeylerden biri de Gürcü sofraları. Gürcü kökenli bir aile olmamız vesilesiyle, bu sofralarda hem Türkiye’de hem de Gürcistan’da birçok kez oturma fırsatım oldu. Her ne kadar, Gürcistan’ın her bölgesi sofra geleneklerinde birçok farklılık barındırsa da, yazımın sonunda fark edeceğiniz üzere Gürcü sofra kültürünün öne çıkan tarafı hep aynı. Bu yazımın amacı, okuyucunun muhtemelen tecrübe etmediği Gürcü sofraları hakkında bir ön hazırlık oluşturmaktır.

Read More
Başka Bir Piyemonte

Piyemonte bölgesindeki şarap hiyerarşisinin tepesinde Nebbiolo üzümünden yapılan Barolo ve Barbaresco şarapları yer alıyor. Pratikte ise bölgenin esas zenginliği diğer üzümlerden yapılan şaraplar: Barolo ve Barbaresco’ların yıllanmalarını beklerken, yaşamın bize sunduğu güzelliklerden her gün faydalanmamıza olanak sağlayan şaraplar bunlar. Yemeklerle uyumlu ve fiyatları uygun. Tam da olması gerektiği gibi. Aşağıda şarap açısından başka bir Piyemonte’den bahsedeceğim.

Read More
Karantina Günlerinde Şarap: Bölüm III

Karantina günlerinde içilen şaraplar hakkındaki yazı dizimizin son bölümünde Onur Koçberber, bu olağanüstü dönemin gerektirdiği olağanüstü önlemleri nasıl şarap ağırlıklı olarak aldığını ve karantina günlerinde şarap tercihlerini nelerin etkilediğini anlattı. Burak Kesimoğlu ise sanılanın aksine bu dönemde daha iyi malzemeler bulabildikleri için evde daha iyi yemekler yapıldığını belirtip seçtiği yemekleri hangi şaraplarla eşleştirdiğini izah etmiş. Fahri Gediz ise hazırlıksız yakalandığı karantina dönemine elinde yabancı şaraplar olmadan girdiği için bu süreçten önce tamamen odaklanmadığı bazı yerel üreticilerin nasıl imdadına yetiştiğini paylaştı.

Read More
Karantina Günlerinde Şarap: Bölüm II

Karantina günlerinde içilen şaraplar hakkındaki yazı dizisinin ikinci bölümünde Engin Özger, bu dönemde yaptığı socca pissaladière, pasta con le sarde ve salade niçoise gibi yemeklerle içtiği şarapları anlatırken aynı zaman yemek-şarap uyumuna ilişkin önemli tecrübelerini de paylaşıyor. Elvan Uysal Bottoni ise, koronavirüsün en ciddi biçimde etkilediği ülkelerin başında gelen İtalya’da karantina döneminde başından geçenleri, malzeme tedariği konusunda yaşadıklarını, yaptıkları yemekleri, bu yemekleri hangi şaraplarla eşleştirdiklerini ve şarap içme alışkanlıklarında nasıl değişiklikler olduğunu anlattı.

Read More
Karantina Günlerinde Şarap: Bölüm I

Mart ayı sonunda, New York Times gazetesinde çıkan bir yazıda şarapla profesyonel olarak ilgilenen insanların bu karamsar ve endişe verici zamanlarda hangi şarapları tercih ettikleri ile ilgili bir yazı yayınlandı. Amerikalı şarap eleştimeni Eric Asimov, değişik bölgelerden Syrah üzümünü, Ingiliz eleştirmen Jancis Robinson ise port şarabını böyle zamanlarda güvenli liman olarak vasıflandırıp bu şarapları içerek kendilerini daha huzurlu ve rahat hissettiklerini belirtmişlerdi. Ben de aynı soruyu kendime ve bir çok kere sofra paylaştığımız dostlarıma ve ortak arkadaşlarımıza sormaya karar verdim. İlk baştaki planım bu cevapları bir yazı içinde derlemekti. Ama gelen yazılar o kadar güzel ve detaylıydı ki, hiçbir yazıyı kırpmadan bir seri halinde yayınlamanın daha doğru olduğunu düşündük.

Read More
İstanbul Meyhaneleri: Ehlikeyfin Uzun Hikayesi, Bölüm 1

19. yüzyılda gelişmeye başlayan La Belle Époque öncesi, dünyada metropol olarak nitelenebilecek en ‘fiyakalı’ şehirlerden biri de İstanbul’du. Tüm bu dinamik şatafatın da ‘keyifsiz’ ve ‘muhabbetsiz’ olması düşünülmezdi elbet. Ve kahvelerle birlikte kolektif temaşanın yegane adresi meyhaneler, İstanbulluların hayatındaki mühim yerini (kısa aralarla da olsa) koruyagelir. Tan Morgül ve Yavuz Saç İstanbul meyhanelerini inceledikleri ‘uzun’ yazılarının ilk bölümünde şehrin Byzantion’dan İstanbul’a dönüşümünde meyhanelerin ‘başından geçenleri’ aktarıyorlar.

Read More
Tatmak

“Şarapçılığın ilk yüz yılı zordur” demişler, yanılmıyorsam Fransızlar. Ülkemizde üretilen pek çok şarabın arka etiketine veya bazı üreticilerin web sayfasına baktığımızda, binlerce yıldır bu topraklarda şarap yapıldığını okuyoruz. Öte yandan bugün şarapçılığımızın geldiği noktayı düşününce, sanki o “yüz yıllık” zorlu sürecin henüz daha ilk çeyreğindeymişiz gibi hissediyorum. İyi bilen, daha iyi bilen ve en iyi bilenler, beğendikleri şarapları, kendi duyusal gerçeklikleri ve ifade yöntemleri ile dikte etme ve taraftar toplama yarışında geri kalmama konusunda takdire şayan bir gayretkeşlik içerisine giriyorlar. Maalesef yarışmaya dönüşen bu kısır ve egosantrik tartışmalar, şaraba ve şarap sektörüne fayda sağlamak yerine, şarap gibi keyifli bir olguda bile kutuplaşmayı getiriyor ve sektöre zarar veriyor. Peki şarabı iyi bilen, daha iyi bilen ve en iyi bilen bizler, şarabı gerçekten biliyor muyuz? Yoksa bilgi kırıntılarıyla örülü bir koşullandırılmışlığın esiri mi oluyoruz? Sahi mesele nedir gerçekten?

Read More
Richard Leroy ve Şarapları

Vedat Milor’un Mizanplas’ta yayınlanan "Cahiller: Karşılıklı Bir Aydınlanmanın Hikayesi" yazısını okuyanlar yazıdaki üretici Richard Leroy’u hatırlayacaklar. Richard Leroy iki farklı bağdan Chenin Blanc üzümüyle iki şarap üretiyor. Değişik toprak yapılarından oluşan bağlardan yapılan “Les Noels de Montbenault" ve "Le Rouliers”. İkisi de geçtiğimiz ay sevgili Vedat Milor ile gittiğimiz bir lokantada karşımıza çıktı. İkisi de aynı yıldan: 2014. Açıkcası, Leroy’un şaraplarını daha önceden içmemiş birisi olarak aynı seneye ait iki Leroy şarabını denemek benim için kaçırılmayacak bir fırsattı. Peki sonuç? 

Read More
Cahiller: Karşılıklı Bir Aydınlanmanın Hikayesi

Étienne Davodeau gibi önde gelen bir çizgi romancı neden bir senesini Richard Leroy’ya vakfetmiş ve neden Richard, ağır bir işi, eşi ve çocukları olmasına rağmen bir sene boyunca, yatağı hariç her şeyi Étienne ile paylaşmayı kabul etmiş? Bana göre bu sorunun cevabı iki kelime: Mükemmeliyetçilik ve merak. Mükemmeliyetçilik, iki anlamda: Dar anlamı ile yaptığı işi en iyi yapma. Geniş anlamı ile ise, ister bir kitap, ister bir şişe şarap olsun, meşakkatli ve yaratıcı bir üretim süreci sonucu ortaya bir başyapıt çıkartmak için çabalama. Bir anlamda bu şekilde ölümsüzlüğe kavuşmayı amaçlama.

Read More